Tam Islah Hangi Aşamada Yapılır?
Usul hukuku açısından önemli bir müessese olan tam ıslah, tarafların yargılama sürecinde yaptıkları usul işlemlerini köklü şekilde değiştirmelerine imkân tanır. Bu yazıda tam ıslahın tarihsel arka planı, günümüzdeki akademik ve uygulama tartışmaları, özellikle “hangi aşamada yapılabilir?” sorusunun yanıtı üzerinde yoğunlaşacağız.
Tarihsel Arka Plan
Açıkça “ıslah” kavramı, Türk hukukunda eski Medeni Usul Hukuku (HUMK) döneminden itibaren yer almıştır. Örneğin 1086 sayılı HUMK’nun 88. maddesi çerçevesinde davanın değiştirilebilmesine dair düzenlemeler vardı. Günümüzde kullandığımız düzenlemelere esas teşkil eden ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) kapsamında, özellikle madde 176‑182 arasında yer alan hükümleridir. :contentReference[oaicite:1]{index=1}
Tarihsel olarak ıslah müessesesi, tarafların ilk dilekçede önemli vakıaları veya talepleri ileri sürememesi ya da yanlış ayrıma düşmesi halinde hak kaybını önlemek amacıyla geliştirilmiştir. Ancak bu imkânın sınırları da zamanla şekillendirilmiş ve hem usul güvenliği hem de hakimlik işlemlerinin güvenliği açısından sınırlandırılmıştır.
Kanunî Düzenleme ve Temel Hükümler
HMK’ya göre ıslah iki şekilde yapılabilir: tam ıslah ve kısmi ıslah. Tam ıslah, tüm davanın – dava dilekçesi dâhil – baştan itibaren değiştirilmesini içerirken, kısmi ıslah yalnızca belirli usul işlemlerinin düzeltilmesini kapsar. :contentReference[oaicite:2]{index=2}
Öne çıkan düzenlemeler şunlardır:
- HMK m.180: “Davasını tamamen ıslah ettiğini bildiren taraf, bu bildirimden itibaren bir hafta içinde yeni bir dava dilekçesi vermek zorundadır. Aksi hâlde, ıslah hakkı kullanılmış sayılır ve ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilir.” :contentReference[oaicite:3]{index=3}
- HMK m.177/1: Islah yönünden zaman sınırını düzenler; tahkikat sona ermeden önce yapılması gerekir. :contentReference[oaicite:4]{index=4}
- HMK m.176/2: Aynı davada taraflara sadece bir kez ıslah hakkı tanındığını belirtir. :contentReference[oaicite:5]{index=5}
Tam Islah Hangi Aşamada Yapılır?
Bu sorunun cevabı bakımından birkaç alt başlıkta açıklama yapmak gerekir:
1. Tahkikatın Sona Ermesine Kadar
Uygulamada ve öğretide kabul edilen görüşe göre, tam ıslah ancak yargılama sürecinde tahkikat aşaması tamamlanmadan önce yapılabilir. HMK m. 177/1 bu zorunluluğu belirtmektedir. :contentReference[oaicite:6]{index=6} Dolayısıyla, hüküm veya karar verildikten sonra tam ıslah başvurusu mümkün değildir.
2. Bildirim Yapıldıktan Sonra 1 Hafta İçinde Yeni Dilekçe
Taraf ıslah yapacağını mahkemeye bildirdikten sonra bir hafta içinde yeni bir dava dilekçesi sunmalıdır. Aksi halde, ıslah hakkı kullanılmış sayılır fakat davaya eski haliyle devam edilir. Bu süre hak düşürücü bir süredir. :contentReference[oaicite:7]{index=7}
3. Sadece Davacı Yoluyla Yapılabilir
Tam ıslah hakkı genel olarak davacı taraf için öngörülmüştür; davalının tam ıslah yoluna başvurması mümkün değildir. Kısmi ıslah ise hem davacı hem davalı için mümkündür. :contentReference[oaicite:8]{index=8}
4. Yargılama İşlemlerinin Yeniden Başlaması Gibi Etki
Tam ıslah yapıldığında, dava dilekçesinden itibaren yapılmış olan tüm usul işlemleri yapılmamış sayılır. Bu yüzden dava adeta yeniden açılmış gibi devam eder. :contentReference[oaicite:9]{index=9} Bu da “tahkikatın bitmesinden önce” ifadesinin önemini ortaya koyar.
Günümüzdeki Akademik Tartışmalar
Akademide ve uygulamada tam ıslah müessesesine dair bazı tartışmalar öne çıkmaktadır:
- Usul güvenliği‑adillik dengesi: Tarafların bir kez ıslah hakkının olması usul güvenliği açısından önemlidir; ancak bu hakkın kötüye kullanılması hâlinde yargılamada gecikmelere yol açabileceği eleştirilmektedir. :contentReference[oaicite:10]{index=10}
- Maddi olayların değiştirilmesi engeli: Bazı kararlar uyarınca tam ıslahın ardından davanın dayandığı vakıaların (maddi olayların) tamamen değiştirilmesi mümkün değildir; bu noktada uygulamada tereddütler yaşanmaktadır. :contentReference[oaicite:11]{index=11}
- Bir kez kuralı ve istisnaları: HMK m. 176/2 gereği her tarafın ıslah hakkı bir defadır. Yine de istinaf veya temyiz sonrası bozma nedeniyle dosyanın ilk dereceye dönmesi hâlinde yeniden ıslah yapılabileceği yönünde görüşler vardır. :contentReference[oaicite:12]{index=12}
Sonuç
Özetle, tam ıslah müessesesi; bir davada tarafın dava dilekçesinden itibaren yapılmış olan usul işlemlerini baştan itibaren değiştirmesine imkân tanıyan güçlü bir haktır. Ancak bu hakkın kullanılabilmesi için:
- Tahkikat aşaması sona ermeden önce başvurulmuş olması,
- Tarafın bildirim yaptıktan sonra bir hafta içinde yeni dilekçeyi sunması,
- Yalnızca davacı tarafından yapılması,
- Aynı davada tekrar kullanılamaması
Bu şartların yerine gelmemesi hâlinde ıslah yapılmamış gibi davaya eski haliyle devam edilir. Dolayısıyla “tam ıslah hangi aşamada yapılır?” sorusunun cevabı “tahkikat aşaması tamamlanmadan, bildirimi takiben bir hafta içinde yeni dilekçeyle” şeklinde özetlenebilir.
Bu yazıda yer verilen bilgiler genel niteliklidir; somut bir olaya ilişkin stratejik kararlar için mutlaka hukukî danışmanlık alınmalıdır.
::contentReference[oaicite:13]{index=13}